Fazla Tamlama, Dayanıklılık antrenmanlarında kalp debisi MaxVo2 , EKG

1. Tekrar Yüklenme Yöntemi
Tekrar yüklenme yöntemi organizmaya oldukça fazla yük bindirecek şekilde bir yüklenmedir şiddet kısmına baktığımızda %85-100 gibi bir rakamlar görürüz örnek verecek olursak fitness sporuyla uğraşan bir kişi bench press çalıştığı zaman bir defada kaldırdığı ağırlığı düşünerek örnek 70kg bu kişinin o anda 60 kg gibi bir ağırlığı kaldırdığını düşünelim yani sınırlarımız baya yüksek bu tip yüklenmede kapsam çok az tutulur yani 1-2 tekrar yapılacak şekilde olur çünkü ağırlıklı olarak fizyolojik parametrelere baktığımızda enerji sistemi olarak Creatin Fosfat sistemi kullanılır yani kaslarda sınırlı olarak bulunan bir maddenin ( 0.3-0.6) mol enerjisi de kısa süreli olacaktır dinlenmeye baktığımızda dinlenme süreleri uzun tutulmaya çalışılır çünkü organizmaya binen yük oldukça fazla olduğundan bunu takiben Creatin Fosfat gibi depoların yenilenmesi için dinlenme pasif verilir bu sayede toparlanma sağlanır ve bir defa ki yüklenmeye organizma hazır duruma gelir.
1.1. Temel İlke
Şiddet: %85-100
Kapsam: Çok az
Süre: Kısa
Dinlenme Süresi: Tam Dinlenme (2-3 dakika) (Sedanter ve Sporculara göre değişir)
1.2. Dikkat Edilecek Noktalar
Tekrar yöntemini uygulamak için öncelikle kişinin 1 defadaki maksimum kaldırabileceği ağırlı bilmemiz gerekir ki ona göre bir şiddet uygulayabilelim örnek 1RM'si 100 kg olan bir kişinin tekrar yüklenme yöntemiyle kaldırabileceği ağırlık %90 lık bir oran alırsak 90 kg olacaktır bununla paralel olarak kapsam da biraz artabilir.
1.3. Geliştirilen Özellikler
- Maksimal Kuvvet
- Maksimal Sürat
- Süratte Devamlılık
1.4. Toparlanma
Tekrar yüklenme yönteminde özellikle şiddeti yüksek kapsamı az olan bir yüklenme yöntemi olduğu için ağırlıklı olarak tip 2 kas grubu dediğimiz beyaz kas lifleri çalışır ve bu kas grupları hızlı kasılan ve çabuk yorulan bir kas grubudur aynı zamanda motor üniteden ateşlemenin oldukça fazla olduğu bir antrenman yüklenmesidir. Bu tarz yüklenmelerde özellikle kas hasarı çok fazla olduğundan dolayı toparlanmada aynı oranda geç olacaktır özellikle antrenmandan sonra yani tekrar yüklenme yönteminden sonraki beslenme menümüzde biraz daha protein ağırlıklı bir menü olması oluşan kaslardaki hasarların yenilenmesi için bize yararlı olacaktır tabi protein alırken buradaki antrenman şiddetine göre de kg başına düşen gr miktarını iyi ayarlamak gerekir (1.2-2.0 gr) gibi bu olay bizi fazla tamlamaya doğru götürecektir. Özellikle kuvvet antrenmanlarından sonra kriyoterapi dediğimiz son zamanlarda popüler olan bir yenilenme yöntemi kullanılabilir böylece kaslardaki damarlarda vazokonstrüksiyon olarak bir nevi kısa süreli analjezik etki yapabilir. Bir başka yöntem olarak sıcak soğuk kontrast banyoları da yapılabilir buradaki amaçta damarlardaki vazokonstrüksiyon ve vazodilatasyon sağlayarak oradaki difizyonu arttırmak böylece toparlanma sırasında daha hızlı bir yol kat edilmesini sağlamaktır. Özellikle takım sporlarında uğraşanların tekrar yüklenme yöntemlerinden sonra kaslarda biriken laktik asiti uzaklaştırmak için kinoterapi gibi yöntemler uygulanabilir Tekrar yüklenme yönteminden sonra tam dinlenmeden ziyade aktif dinlenme sağlanması toparlanma açısından laktik asiti daha hızlı şekilde atacaktır. Burada ayrıca uykuda çok önemli bir faktör sağlamaktadır gece karanlık bir ortamda yatarak melatonin hormonunun daha verimli salgılanmasına yol açarak growth benzeri hormonların salgılanması ve ayrıca toparlanma açısından kas miyofibrillerinin yenilenmesini daha sağlıklı yapacaktır. Tabi bunun için önemli olan bir faktörü de unutmamak gerekir sirkadian ritim dediğimiz vücudumuzun biyolojik ritmi bizim için çok önemli bir parametredir toparlanma sırasında uyku saatlerimizi sirkadian ritmimize göre ayarlamak yaptığımız antrenmandan daha fazla verim almamızı sağlar.

2. FAZLA TAMLAMA (OVER COMPENSATION)
Uyum sağlama süreci uyarılma ve tamamlama ile yıpranan ve yenilenme arasındaki sürekli bir değişimin sonucudur. Bu sürekli değişim fazla tamlama yada süper kompenzasyon döngüsü olarak tanımlanır.
Fazla tamlama yılın en önemli yarışması için fiziksel ve psikolojik odaklanma sağlamak amacıyla organizmanın çalışmasının ve tekrar yenilenmesinin biyolojik kaynakları ile ilişkildir.
Grafiğe baktığımızda grafikte aşamaları inleceleyelim:
1 - Yüklenme ve antrenmanla verilen uyaranlar sonucu organizmanın güç yeteneği düşer ve yorgunluk ortaya çıkar.
2 - Enerji harcaması karşılanarak organizma yeniden toparlanır ve başlangıç noktasına erişir.
3 - Artan sportif beceri ile birlikte vücut kendini tam olarak tamamlar ve normal performans değerinin üstüne çıkar.
4 - Süper tamlama evresinde uygun zamanda tekrar antrenman uyarısı verilmezse geri dönüşüm görülür ve 3. evrede kazanılan yüksek performans değerleri normale döner.
Burada dikkat edilecek noktalardan birisi antrenmanlara ara vermek düzenli güç gelişimini engeller ve gelişim hızını da olumsuz etkiler. Bu nedenle yüklenmeler arası çok uzun aralar verilmemelidir. Bu bakımdan genç ve gelişmekte olan sporcuların düzenli olarak antrenman yapmaları önerilir.  
Aşağıdaki uzun, kısa ve gereken aralıklarla yapılan yüklenmelerin oluşturulduğu şekiller sunulmuştur.

1. Şekile baktığımızda antrenmandan sonraki ara diğer resimlerle karşılaştırıldığı zaman fazla verilmiş bununla paralel olarak süper tamlama olayı biraz daha gecikerek kendini göstermiştir.
2. Şekile baktığımızda ise 1.  resime göre daha geç bir süper tamlamanın olduğunu görüyoruz burada ise aslında süper tamlama gerçekleşemiyor
3. Şekil bütün resimler içindeki olması gereken en ideal durumdur belirli bir egzersiz şiddetinden sonraki fazla tamlama olayı antrenmanın sıklık ve şiddet kombinesiyle paralel olarak gayet olumlu neticeler vermiştir günden güne süper tamlama olayı gelişmiştir.



 Optimal yüklenmelerde fazla tamlama 1.5 ile 3 gün içerisinde meydana gelmektedir. Bu dikkate alınarak müsabaka döneminde yapılacak yüklenmeler ve müsabakalar arasında bu sürenin dikkatle iyi ayarlanması gereklidir. Çünkü sporcunun performansının en üst düzeyde olduğu nokta süper tamlama evresinde gerçekleşecektir. Burada unutulmaması gereken noktalardan biriside genç sporcuların yenilenmesinin daha yaşlı sporculara göre çok daha erken oluşmasıdır burada çok farklı bir perspektifle bakarsak 1964 yılında Doğu Almanya'da Harre'nin yapmış olduğu çalışmada erken özelleştirilen 15-16 yaşlarındaki sporcuların erken yaşlarda başarı kazanmalarındaki en önemli faktörlerden biriside süper tamlama olayıdır çünkü yapılan yüklenmelerle genç yaştaki sporcuların daha hızlı  uyum sağlayarak aynı zamanda toparlanma süreleri daha kısa olarak fazla tamlama eğrilerine her zaman sahip olmuş olacaklar ve yarışma ve müsabaka dönemlerinde fazla tamlama döngüleri her zaman üst düzeylerde olacağından başarının gelmesi tesadüf olmayacaktır ancak daha sonraki yıllarda bıkkınlık spordan uzaklaşma gibi faktörlerinde ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır araştırmadan bahsedecek olursak da çok yönlü gelişim antrenmanları yapan gruplarda belki 15-16 yaşlarında sportif performanslarına tam olarak ulaşamasalar da daha sonraki yıllarda 20'li yaşlarda hep bıkkınlık duymayarak hem de sağlıklı bir şekilde başarılarını elde etmiş olacaktır. Fazla tamlamada özellikle dikkat edilecek başka bir özellik ise fazla tamlamanın antrenman türüne ve şiddetine bağlı olduğu da unutulmamalıdır. Örneğin, bireyin aerobik dayanıklılığı geliştirmeye çalıştığı bir antrenman birimi ardından fazla tamlama yaklaşık 6-8 saat sonra olabilir. Diğer yandan merkezi sinir sistemi üzerine ağır bir yüklenme oluşturulan çok yeğin etkinlik, fazla tamlamanın oluşması için 24 saatten bile fazla, bazı durumlarda 36-48 saate varan gereksinimler ortaya çıkmaktadır. Bu saat değişkenliklerinin azaltılması isteniyorsa antrenman sonra özellikle 1 saat içinde kas glikojen depolarının doldurulması için karbonhidrat ve protein ağırlıklı bir beslenme biçimi ortaya koyulmalıdır 1 saat içinde alınan glikojen kas glikojen toparlanmasını ilk 10-12 saat içerisinde %60 oranında yenilemektedir eğer bu 1 saat geciktirilse bu oran toparlanma olarak 24-48 saatlere kadar çıkabilmektedir.
Fazla tamlama olayını tam olarak yapabilmek için egzersiz fizyolojisindeki bazı olayları bilmemiz gerekir özellikle antrenman türü ve yüklenme yöntemlerinde hangi enerji sistemlerinin çalıştığı ve bu enerji sistemlerinin kaç dakika sonra yenilendiği oluşan oksijen borçlarının miyoglobin oksijenasyonu, fosfojen borçlanması, la asit atım hızı bunları bilmek antrenör tarafından sporcuların fazla tamlama dediğimiz parametreyi sağlıklı olarak yarışma sırasında gerçekleştirmesini sağlar. Özellikle şiddetli egzersizler sonrasında kas hasarlarındaki ağrıların hızlı toparlanması ve fazla tamlamanın hızlı bir şekilde olması için kalp debisini arttırarak venöz dönüş dediğimiz starling yasası olarak da geçer venöz dönüşü hızlandırmak ve buradaki kaslardaki difüzyonu hızlandırarak bir nevi kas hasarlarını yenilenmesini hızlandırmaktır bunu nasıl yaparız derseniz hamamlarda özellikle yüksek sıcaklık olduğu için KAH hızı artar ve kalp debiside artar ve venöz dönüş hızlanır böylelikle kaslarda ve dokularda daha fazla difüzyon sağlanır. Bir önceki konuda bahsettiğimiz sirkadian ritm fazla tamlama olayında aslında şeytan ayrıntıda gizlidir olaylarından birisidir sirkadian ritimi antrenman saatleri ve toparlanma saatleriyle kombine şekilde ayarlamak gerekir ve yarışma zamanı sporcuların fazla tamlama döngüsünün en yüksek olduğu gün ve saat aralıklarını iyi ayarlamak gerekir. Burada dikkat etmemiz gereken bir başka nokta ise merkezi sinir sistemindeki yorgunluklar normal fiziksel yorgunluklara göre toparlanma süreleri daha uzundur fazla tamlama döngüsünde özellikle psikolojik olarak ta merkezi sinir sisteminin toparlanmasını da sağlıklı bir şekilde yapmak gerekir bunu antrenörlerin bilmesi sporcu sağlığı açısından çok önemli olacaktır özellikle antrenman sonrası sporcunun sosyal aktivitelere katılması sporcunun psikolojik fazla tamlamasını da sağlamış olacaktır. Spor branşlarına göre de fazla tamlamanın değişeceği unutulmamalıdır buradaki temel faktör yapılan antrenmanların aerobik ve anaerobik metabolizmalardaki yenilenme süreleri.

Süper tamlama sonuç olarak antrenman bilgisinde kalp görevi görmektedir bir antrenörün bütün çalışmalarının ve yarışma esnasındaki başarısının arkasındaki yatan olay SÜPER TAMLAMADAN kaynaklanmaktadır.


3. Dayanıklılıkta Max.VO2 Yanı sıra Kalp Atım Volümü Önemli Midir?
Dayanıklılık egzersizlerinin temel iskeletini incelediğimizde ağırlıklı olarak aerobik enerji sistemi devrededir. Uzun süreli oksidasif olarak çalışabilmekte fizyolojik olarak incelendiğinde mitokondrial büyüklük, kalp debisi, MaxVO2, Vital kapasite, Pulmoner Difizyon kabiliyeti, Frank-Starling Yasası, vücudun aerobik enerji sistemini ne kadar kaliteli kullanması gibi parametreler çıkmaktadır.
Dayanıklılık sporları özellikle kapsamı çok fazla şiddeti düşük bir aktive olduğu için kardiovasküler sisteme burada çok fazla görev düşmektedir. Konu başlığımızdaki MaxVO2 dediğimiz olaya baktığımızda bireyin kg başına maksimum oksijen tüketimine karşılık gelmektedir. Formül olarak ifade edecek olursak ml/kg/dk 'dır. Dayanıklılık egzersizlerinde özellikle maksimum oksijen tüketimi listenin en başında yer alan bir özelliktir.
Kardiovasküler sistemin amacına baktığımızda akciğerlerdeki oksijeni dokulara göndermek ve oluşan CO2 uzaklaştırmaktadır. Egzersiz şiddeti arttıkça kasların oksijen gereksinimleri artmaktadır. Özellikle dayanıklılık sporlarında uzun süre oksidasif aerobik enerji sistemlerini kullanabilmek için kasların oksijenle beslenmesi gerekir burada yukardaki paragrafta bahsettiğimiz maxVO2 parametresi oldukça önemli bir yer ediniyor bireyin kg başına tüketebileceği maksimum oksijen miktarı ne kadar fazla ise o kadar daha fazla oksidasif aerobik enerji sisteminde dayanıklılık türü egzersizler iyi performans gösterecektir.
Peki burada kalp atım volümünün ne gibi bir rolü vardır birazda bunu inceleyelim. Kalp debisine kalbin dakika volümü adı da verilmektedir. Kalp debisi kalbin bir dakikada pompalayabildiği kan miktarıdır.
3.1. Kalp Debisi
 Atım Hacmi * Kalp Atım Hızı : Litre/dakika
70mlt*70 atım/dk: 4.9 litre/dakika

Formülden de gördüğümüz gibi bireyin 1 dakikadaki kan miktarı 4.9 litre gibi bir değer vermektedir. İyi antrene edilmiş performans sporcularında atım hacminin istirahatte 80-120 mlt gibi bir düzeyde olduğu ve egzersizde 120-150ml'ye ulaşarak kalp debisinin 42lt/dk'ya kadar arttığı görülmektedir. Egzersizde sporcu olmayanlarda kalp debisi 4 kat artarken, aktif sporcularda 7 kat artabilmektedir.

Sporcularda MaxVO2 'nin yüksek oluşunun en önemli etkeni olan kalbin atım hacmi ne kadar yüksek ise MaxVO2' de o derece yüksek olmaktadır.
Yani buradan şunu çıkartabiliriz ki bireyin MaxVO2'si ne kadar yüksekse bireyin aslında kalp atım hacminin de o kadar yüksek olduğunu gösteriri MaxVO2'Yİ MaxVO2 yapan olay bireyin kalp atım hacmi ve debisidir. Kalbin fizyolojik olarak incelediğimizde kalp diyastol sırasında kalple dolar ve perifere kan göndermek için ventriküler kasılma kanı dokulara doğru fırlatır bu olay egzersiz sırasında çok daha şiddetli bir şekilde olmaktadır buradaki en önemli faktör Starling Yasası dediğimiz olaydır egzersiz sırasında venöz dönüş hızlanmakta ve diyastol sırasında kalp daha fazla kan doldurmaktadır dolan bu kan basınçlı bir şekilde perifere gönderilmek üzere ventriküler kasılma gerçekleşir yani prensip olarak ne kadar fazla kan gelirse venlerden o kadarda dokulara fazla kan pompalanır olayı yatmaktadır. Kalp bir atımında ventrikül kasılma sırasında ortalama sedanter bireylerde 70ml kan fırlatmaktadır kalbin 1 dakikada ki atım sayısı da ortalama 70 olarak farz edersek 1 dakikada perifere gönderdiği kan miktarı kalp debisi formülünden hesaplarsak 4.9 litre kan eder dayanıklılık egzersizlerinde uzun süreli aerobik olarak çalışmak kalpte dilatasyon dediğimiz kalbin etrafının büyümesine yol açıyor ayrıca ventrükler kas kitlesindede artış sağlıyor böyle olunca teşbihte hata olmasın küçük bir banyo kuvvetine küçük bir taş mı atsak daha fazla su sıçrar yoksa büyük bir taş mı atsak daha fazla su sıçrar ? sorusunu sormamız bizi cevaba götürecektir buradaki cevap büyük taş attığımız zaman etrafa daha fazla su sıçrar aynı şekilde kalbin çalışma prensibide dilastasyon dediğimiz olayda kalbin etrafındaki hacmin genişlemesi ve ventriküler kasın hacminin büyümesi buna sporcu kalbide denir etrafa 1 atımda daha fazla kan gönderilmesini sağlayacaktır ortalama bir sporcunun ventriküler kasılma sırasında perifere gönderdiği kan hacmi 80 ile 120 mlt arasındadır. Tabi biraz daha irdelersek kalbin büyümesinden dolayı diyastol sırasındaki kalbin kan alım hacmi artacaktır.
 Aşağıdaki fotoğrafta gördüğümüz gibi spor branşlarına göre de diyastol sırasındaki son karıncık iç hacminde değişiklikler görülmektedir.



Özellikle Dayanıklılık sporcuların diyastol sonu sol karıncık iç hacimleri diğer spor branşlarına göre fazlalık göstermektedir !!!

Başka bir perspektiften olaya bakarsak bu sefer sol karıncık kası dediğimiz ventriküler kas kitlesininin ve hacminin artmasının spor branşlarına göre değişiklik göstermektedir.
Aşağıdaki resime baktığımızda

Sonuç olarak yukarıdaki tablo incelendiğinde dayanıklılık antrenmanlarının sol karıncık hacmini, güç ve kuvvet antrenmanlarının kalp kaslarında hipertrofiyi geliştirdiği GÖRÜLMEKTEDİR !!


3.2. BİR BAŞKA BAKIŞ AÇISI ELEKTROKARDİOGRAM [EKG]

Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi EKG sırasında kalbin elektriksel dalgalarının gelen elektrik sinyaline göre değerleri gösterilmektedir. Kalp bilindiği üzere kasılmayı sağlayabilmek için bir elektrik sinyaline ihtiyaç duyar bu elektrik değeri -90mv dan +20 mv geldiği sırada kalpte kasılma için faaliyetler başlamaktadır. Bu elektrik sinyalini başlatan olay sinoatriyal düğüm, A-V düğüm dediğimiz atriyoventriküler düğüm ve son olarak purkinje lifler vasıtasıyla sağlanmaktadır.

P dalgasına baktığımızda sinoatriyal düğüm sinyali A-V düğüm ve purkinje liflerde başlayan elektrik sinyalleri atriyum bölgesinde kendisini göstermektedir.
QRS dalgasında ise bu elektrik sinyallerinin kasılmanın sağlanması için ventriküler bölgeye geçisini gösterir ve depolarizasyon dediğimiz elektrik voltajının -90mv dan  +20mV yükseldiği bölgeyi gösterir ve bu bölgede ventriküler kasılma gerçekleşerek kan perifere gönderilir.
T dalgası ise ventriküler kasılma sonrası repolarizasyon evresini gösterir venöz dönüş sonrası diyastol sırasıda denilebilir kalp gevşeme halindedir sodyum ve kalsiyum kapıları kapanmış haldedir.
Dayanıklılık egzersizlerinde özellikle kalp debisinin gelişmesiyle birlikte EKG dediğimiz olayda da özellikle RQ noktasında aşırı derecede bir artış olduğu görülmektedir. RQ seviyesindeki yükseklik perifere giden kan hacminin de artmasına neden olmaktadır.

Son olarak konuya açıklık getirirsek egzersizde kasın yaptığı iş nedeniyle oksijen tüketimi artış gösterir. Oksijen tüketimi de kas kan damarlarını genişleterek venöz dönüşü kalp debisini arttırır. Genç bir erkekte 5 litre/dk olan istirahat kalp debisi genç sedanterlerde egzersizde 20-25 lt/dk iken sporcularda özellikle maratoncularda 35-40 lt'ye kadar yükselebilmektedir. Yapılan çeşitli araştırmalarda kalp debisinin egzersizde 6-8 kat arttığı gözlenmiştir.
Bir sporcunun kalp debisini arttırma yeteneği ve böylece oksijen ve öteki besin maddelerinin fazla miktarda dokulara taşınabilmesi, sporcunun ağır egzersizleri sürdürebilmesini sağlayan başlıca faktörler olmaktadır.

3.3 Oksijen Taşıma Sistemi ve Kalp Debisi
Egzersizde kalp debisi artışı ve kan akımının düzenlenmesi oksijen taşıma sistemi kavramı ile ifade edilmektedir.

- Kalp Atım Hızı                   
- Kalp Atım Hacmi 
- Arteriovenöz Oksijen Farkı (a-VO2)'dir.

VO2: (Atım Hacmi * Kalp Atım Hızı) * (a - VO2 Farkı): LİTRE/DAKİKA
VO2 Terimi dokuya taşınan oksijeni ifade etmektedir ve bir dakikada her bir kilogram vücut ağırlığı başına ml/kg/dk veya bir dakikada tüketilen toplam oksijen miktarı lt/dk olarak beilrtilmektedir.
Her 100ml arteriyal kan 20ml oksijen taşır. Her bir litre kan 200 ml oksijen taşır ve kanın toplamı oksijen taşıma kapasitesini 5 litre kan için 5*200ml: 1 litre oksijendir. İstirahat de ortalama oksijen tüketimi dakikada 250 ml olduğunu göre, 1 dakikada 750 ml oksijen kullanılmadan kalbe geri dönmektedir.
Maksimal bir egzersizde kalp atım sayısının 200 atım/dk , atım hacminin 80ml olduğunu düşünerek , 200*80: 16 litre kalb debisi söz konusudur. Her bir litre kanda 200 ml oksijen taşındığına göre 200*16 : 3.2 litre oksijenin bu egzersizde taşınması söz konusudur.
Yani buradan çıkaracağımız sonuç dayanıklılık egzersizlerinde MaxVO2'yi arrtıran faktör kalp debisiyle ilgilidir.


KALP DEBİSİ NE KADAR YÜKSEKSE MAXVO2'DE O KADAR YÜKSEKTİR MAXVO2 KALP DEBİSİNİN OĞLUDUR !!

MİTOKONDRİAL GELİŞİM OLMADAN KALB DEBİSİ BÜYÜMEZ !!


5. KAYNAKÇA

-  Bompa, T.O. Antrenman Kuramı ve Yöntemi Ankara 1998

-  Dündar, U. Antrenman Teorisi, Bağırğan Yayınevi Ankara 1999


-  Taşkıran, Y. Antrenman Bilgisi , Akademi Yayınevi  Kocaeli 2007

Prof. Dr. Günay M. ,Prof. Dr. Tamer K. , Doç. Dr. Cicioğlu İ. (2013). Spor Fizyolojisi ve Performans Ölçümü. Ankara: Gazi Kitapevi.

- Ergen, E. Demirel, H. Güner, R. Turnagöl, H. Başoğlu, S. Zergeroğlu, A. Ülkar, B. ve  Hazır, T. (2007). Egzersiz Fizyolojisi. Ankara: Nobel Yayın Evi

      J. Weineck , (2011).Futbolda Kondisyon Anrenmanı. Ankara:Spor Yayınevi ve Kitapevi

- Açıkada, A. ve Ergen, E. (1990). Bilim ve Spor. Ankara:Büro Tek

- Arthur C. Guyton, Tıbbi Fizyoloji, Cilt 1, 12. Basım, Nobel Tıp Kitabevi, sf. (1030-1034 )

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Antrenman Bilgisi Yüklenme Yöntemleri

Oksijen Borçlanması

Egzersiz Fizyolojisinde Enerji Sistemleri 1