Herkes Eğitimci Olamaz
Eğitimci olmak belki de dünyanın en zor mesleklerinden birisi diyebiliriz.. Bütün dünyanın medeniyet ve uygarlaşmasındaki temel faktörlerden birisi aynı zamanda toplumların kalitesini belirleyen etkenlerin ham maddelerinden birisidir.
Türkiye'de öğretmen ve akademisyen sayısına baktığımızda oldukça fazla durumda ama bunların içinden kaç tanesini eğitimci desek bu sayıların epeyce düştüğünü göreceksiniz. Peki bu sayıdaki düşme sebebi neyden kaynaklanmaktadır yani belli bir emek harcayarak bu seviyeye gelmiş öğretmenlerimiz ve akademisyenlerimiz neden eğitimci olma yolunda ilerleyemiyorlar bence bu işin özü şuradan gelmektedir insanın vizyonunda yatmaktadır insan doğduğu andan itibaren öyle yada böyle kendi hedefi olmasa bile bir vizyon çerçevesinde ilerlemektedir. Bu ilerleyiş çerçevesinde bir yerlere gelir ve artık ben olmak istediğimi oldum ben tamamım der ve aslında en büyük hatayı da burada yapar çünkü bir insan ben oldum derse orada bir sorun vardır oldum demek aslında olmadan filmi tekrar başa sarmak demektir. Konuyu pek fazla uzatmadan konuya açıklık getirmek isteyeceğim Türkiye'deki akademisyenlerin ve öğretmenlerin en büyük sorunlardan birisi ben oldum anlayışıdır yani ben belirli bir konuma geldim bundan sonra yatış modudur arada bir derse girerim temel bazı şeyleri anlatırım param nasıl olsa ayın on beşinden on beşine yatıyor rahatlığı ama gel gelelim ki eğitimciliğe konu gelince onlardan iyileri yoktur bir insan kendini her zaman yenilemeye mahkumdur dünya her gün değişiyor konumlarımız sabit olsa da bilim ve yöntemler her zaman yenilenmektedir bu da demektir ki biz her zaman daha çok çalışmalıyız daha çok araştırmalıyız.
Herkes öğretmen olabilir ama herkes eğitimci olamaz lafı aslında çok doğru bir laftır bunun örneklerini şuan ki öğrenci kitlesinden görmekteyiz öğrencilerin en büyük şikayetlerinden birisi hocalarımız bizle ilgilenmiyor hocalarımız bir şey söylediğimizde bizi tersliyor hocalarımız bir dersi gerçekten öğrenelim diye anlatmıyor hocalarımızın makam üstünlüğü yönünden yanlarına yaklaşamıyoruz aslında bunlar herkesin öğretmen olabileceği ancak eğitici olamayacağı anlamına gelmektedir öyle yada böyle herkes belirli sınavlara girerek öğretmen yada akademisyen olabiliyor ama sonra herkes eğitimci olabiliyor mu? Olamıyor ne yazık ki neden çünkü o insanın vizyonundan eğitimci olmak yatmıyor ben o makama geleyim maaşım düzenli olarak yatsın arada öğrencilere ders anlatırım bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışı resmen. Peki bu eğitimci olmak ne demek yani bir eğitimci nasıl davranmalıdır karakteri nasıl olmalıdır şimdi birazda bu perspektiften bakalım
Eğitimci olunmaz eğitimci doğulur diyorum ben, çok iddialı bir kelime olsa da aslında durum bunu gösteriyor bir insan ilk başta öğrenmeyi sevecek daha sonra araştırmayı sevecek ve en önemlisi akıllı olacak akıl olmadan hiç bir şey olmaz ama çok önemli bir konuya değineceğim ki işte burası en can alıcı nokta, çok sevdiğim bir hocamın sözü olan bir insan akıllı olacak ama iyi niyetli de olacak iyi niyet olmadan akıl bir yerde tökezlemeye mahkumdur aslında burada eğitimci insanın karakter noktasına da değinmiş olduk eğitimci insan alçak gönüllü olacak ben bildim derse yanılır akıl akıldan üstündür diye bir laf vardır her zaman kainatta birileri birilerinden iyidir kimse vazgeçilmez değildir ne yazık ki bundan dolayıdır ki ne kadar biliyorsa bilsin bilginin ağırlığını taşıyacak bir gönüle sahip olması gerekir. Bir başka özellikte fedakar olmaktır her koyun kendi bacağından asılır lafını benimsemeyerek ben olmaktan biz olmaya çıkabilen kişi eğitimcidir okula gelen bir çocuğa bir şeyler öğretebilmek için benlik duygusunu bir kenara konup onun seviyesine inerek bir şeyler öğretmek fedakarlık kelimesinin tarifini yapmakta açıklayıcı bir boyut olacaktır. Eğitimci insanlar genellikle eleştirmezler yapıcıdırlar bir insanı kazanmaya çalışırlar bu çok kötü bir çocuk diye onu çöpe atmaz nasıl tamir edebilirim diye düşünerek bir gün bu çocuk bu toplumun bir parçası olacak diyerek benlik duygusunu bir kenara atarak çocukla iletişime geçmek demektir. Eğitimci insanın iletişim becerileri oldukça iyi olmak zorundadır , zorundadır kelimesini bilerek kullandım çünkü bir insan eğitim yapacaksa kendini eğitmek zorundadır buradan şu noktaya çıkabiliriz ki iki kelimeyi yan yana getiremeyen ve kendini ifade edemeyen kişiler eğitimci olamaz kısacası. Eğitimci adil olmak zorundandır adalet bu dünyada en hassas konulardan bir tanesidir ne demişler iyi olmak kolaydır ama zor olan adil olmaktır. Eğitimci hiç bir öğrenciyi ayırt etmemeli psikolojik ve danışma hizmetlerine bakıldığı zaman kötü bir öğrenci olsa bile kötüden kastım başarısız ona daha az önem vermek bu ilkelere terstir ama ne yazık ki bazı öğretmenlerimiz ve akademisyenlerimiz bu tür ayrımları iyi yapamamaktadır adil olamamaktadır. Eğitimci insanlar istikrarlı olmak zorundadırlar istikrar çok önemlidir neden derseniz bir kişi bir gün iyi bir gün kötü olursa ona toplumda dengesiz sıfatını koyarız aynı şekilde bir eğitimcide dengesiz olursa ona da öğrenciler dengesiz eğitimci derler toplumumuzda şöyle güzel bir laf daha vardır kişi kendi saygınlığını kendi yaratır ne kadar sayılırsan o kadar saygı görürsün yani öğrencileriniz size saygı duyması sizin saygınlığınıza bağlıdır. Evet en önemli özelliklerden birisi de bildiklerini aktarabilmek yani anlatabilmektir çoğu akademisyenlerin ve öğretmenlerin en büyük sorunlarından birisi de bu çok iyi biliyor ancak anlatma yeteneği sıfır tabi bu olayın en büyük dezavantajını da öğrenciler yaşamaktadırlar ve en son bir özelliğe de değinmek gerekiyor bir eğitimci pedagojik olarak eğitim almak zorundadır yani bir çocuğun gelişim psikolojisi öğrenme psikolojisi gibi parametreleri bilmek zorundadır her dönemin farklı bir özellikleri olmaktadır eğer dönemin özelliklerini bilmezlerse ne eğitim verebilirsiniz ne de öğretim.
Sonuç olarak bir üst paragrafta yazdığım eğitimcinin özelliklerine baktığımızda kendi eğitim ve öğretim hayatımızda kaç tane böyle eğitimcilerle karşılaştık sorusunu sormak istiyorum emin olun bu sayı bir elin parmaklarını geçmeyecektir işte aslında yukarıdaki paragraftan kendi eğitimimizle ilgili niteliğin sağlamasını yapabiliriz bir eğitimci bir dünyayı değiştirebilir bu nasıl olur derseniz bir çocuk dünyayı değiştirir diye bir gerçek var eğitimci bir çocuğu yetiştirirse bir çocukta o zaman bir dünyayı değiştirir bu dünyadaki eko sistem gibi bir özellik taşımaktadır. Eğer bu yazıyı okuyorsanız eğitimci olacaksanız yada öyle yada böyle öğretmen yada akademisyen olmuşsanız yukarıdaki özellikleri taşımıyorsanız ne eğitimci olun nede kendinizi eğitimci olarak görün vicdanınız varsa da çocukların hayatlarıyla oynamayın ben bu olaya eğitim cinayeti diyorum eğer topluma faydalı olmak istiyorsanız eğitimci özelliklerini taşımıyorsanız EĞİTİM CİNAYETİ işlemeyin bir başka yazıda daha görüşmek üzere sağlıcakla kalın...
Türkiye'de öğretmen ve akademisyen sayısına baktığımızda oldukça fazla durumda ama bunların içinden kaç tanesini eğitimci desek bu sayıların epeyce düştüğünü göreceksiniz. Peki bu sayıdaki düşme sebebi neyden kaynaklanmaktadır yani belli bir emek harcayarak bu seviyeye gelmiş öğretmenlerimiz ve akademisyenlerimiz neden eğitimci olma yolunda ilerleyemiyorlar bence bu işin özü şuradan gelmektedir insanın vizyonunda yatmaktadır insan doğduğu andan itibaren öyle yada böyle kendi hedefi olmasa bile bir vizyon çerçevesinde ilerlemektedir. Bu ilerleyiş çerçevesinde bir yerlere gelir ve artık ben olmak istediğimi oldum ben tamamım der ve aslında en büyük hatayı da burada yapar çünkü bir insan ben oldum derse orada bir sorun vardır oldum demek aslında olmadan filmi tekrar başa sarmak demektir. Konuyu pek fazla uzatmadan konuya açıklık getirmek isteyeceğim Türkiye'deki akademisyenlerin ve öğretmenlerin en büyük sorunlardan birisi ben oldum anlayışıdır yani ben belirli bir konuma geldim bundan sonra yatış modudur arada bir derse girerim temel bazı şeyleri anlatırım param nasıl olsa ayın on beşinden on beşine yatıyor rahatlığı ama gel gelelim ki eğitimciliğe konu gelince onlardan iyileri yoktur bir insan kendini her zaman yenilemeye mahkumdur dünya her gün değişiyor konumlarımız sabit olsa da bilim ve yöntemler her zaman yenilenmektedir bu da demektir ki biz her zaman daha çok çalışmalıyız daha çok araştırmalıyız.
Herkes öğretmen olabilir ama herkes eğitimci olamaz lafı aslında çok doğru bir laftır bunun örneklerini şuan ki öğrenci kitlesinden görmekteyiz öğrencilerin en büyük şikayetlerinden birisi hocalarımız bizle ilgilenmiyor hocalarımız bir şey söylediğimizde bizi tersliyor hocalarımız bir dersi gerçekten öğrenelim diye anlatmıyor hocalarımızın makam üstünlüğü yönünden yanlarına yaklaşamıyoruz aslında bunlar herkesin öğretmen olabileceği ancak eğitici olamayacağı anlamına gelmektedir öyle yada böyle herkes belirli sınavlara girerek öğretmen yada akademisyen olabiliyor ama sonra herkes eğitimci olabiliyor mu? Olamıyor ne yazık ki neden çünkü o insanın vizyonundan eğitimci olmak yatmıyor ben o makama geleyim maaşım düzenli olarak yatsın arada öğrencilere ders anlatırım bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın anlayışı resmen. Peki bu eğitimci olmak ne demek yani bir eğitimci nasıl davranmalıdır karakteri nasıl olmalıdır şimdi birazda bu perspektiften bakalım
Eğitimci olunmaz eğitimci doğulur diyorum ben, çok iddialı bir kelime olsa da aslında durum bunu gösteriyor bir insan ilk başta öğrenmeyi sevecek daha sonra araştırmayı sevecek ve en önemlisi akıllı olacak akıl olmadan hiç bir şey olmaz ama çok önemli bir konuya değineceğim ki işte burası en can alıcı nokta, çok sevdiğim bir hocamın sözü olan bir insan akıllı olacak ama iyi niyetli de olacak iyi niyet olmadan akıl bir yerde tökezlemeye mahkumdur aslında burada eğitimci insanın karakter noktasına da değinmiş olduk eğitimci insan alçak gönüllü olacak ben bildim derse yanılır akıl akıldan üstündür diye bir laf vardır her zaman kainatta birileri birilerinden iyidir kimse vazgeçilmez değildir ne yazık ki bundan dolayıdır ki ne kadar biliyorsa bilsin bilginin ağırlığını taşıyacak bir gönüle sahip olması gerekir. Bir başka özellikte fedakar olmaktır her koyun kendi bacağından asılır lafını benimsemeyerek ben olmaktan biz olmaya çıkabilen kişi eğitimcidir okula gelen bir çocuğa bir şeyler öğretebilmek için benlik duygusunu bir kenara konup onun seviyesine inerek bir şeyler öğretmek fedakarlık kelimesinin tarifini yapmakta açıklayıcı bir boyut olacaktır. Eğitimci insanlar genellikle eleştirmezler yapıcıdırlar bir insanı kazanmaya çalışırlar bu çok kötü bir çocuk diye onu çöpe atmaz nasıl tamir edebilirim diye düşünerek bir gün bu çocuk bu toplumun bir parçası olacak diyerek benlik duygusunu bir kenara atarak çocukla iletişime geçmek demektir. Eğitimci insanın iletişim becerileri oldukça iyi olmak zorundadır , zorundadır kelimesini bilerek kullandım çünkü bir insan eğitim yapacaksa kendini eğitmek zorundadır buradan şu noktaya çıkabiliriz ki iki kelimeyi yan yana getiremeyen ve kendini ifade edemeyen kişiler eğitimci olamaz kısacası. Eğitimci adil olmak zorundandır adalet bu dünyada en hassas konulardan bir tanesidir ne demişler iyi olmak kolaydır ama zor olan adil olmaktır. Eğitimci hiç bir öğrenciyi ayırt etmemeli psikolojik ve danışma hizmetlerine bakıldığı zaman kötü bir öğrenci olsa bile kötüden kastım başarısız ona daha az önem vermek bu ilkelere terstir ama ne yazık ki bazı öğretmenlerimiz ve akademisyenlerimiz bu tür ayrımları iyi yapamamaktadır adil olamamaktadır. Eğitimci insanlar istikrarlı olmak zorundadırlar istikrar çok önemlidir neden derseniz bir kişi bir gün iyi bir gün kötü olursa ona toplumda dengesiz sıfatını koyarız aynı şekilde bir eğitimcide dengesiz olursa ona da öğrenciler dengesiz eğitimci derler toplumumuzda şöyle güzel bir laf daha vardır kişi kendi saygınlığını kendi yaratır ne kadar sayılırsan o kadar saygı görürsün yani öğrencileriniz size saygı duyması sizin saygınlığınıza bağlıdır. Evet en önemli özelliklerden birisi de bildiklerini aktarabilmek yani anlatabilmektir çoğu akademisyenlerin ve öğretmenlerin en büyük sorunlarından birisi de bu çok iyi biliyor ancak anlatma yeteneği sıfır tabi bu olayın en büyük dezavantajını da öğrenciler yaşamaktadırlar ve en son bir özelliğe de değinmek gerekiyor bir eğitimci pedagojik olarak eğitim almak zorundadır yani bir çocuğun gelişim psikolojisi öğrenme psikolojisi gibi parametreleri bilmek zorundadır her dönemin farklı bir özellikleri olmaktadır eğer dönemin özelliklerini bilmezlerse ne eğitim verebilirsiniz ne de öğretim.
Sonuç olarak bir üst paragrafta yazdığım eğitimcinin özelliklerine baktığımızda kendi eğitim ve öğretim hayatımızda kaç tane böyle eğitimcilerle karşılaştık sorusunu sormak istiyorum emin olun bu sayı bir elin parmaklarını geçmeyecektir işte aslında yukarıdaki paragraftan kendi eğitimimizle ilgili niteliğin sağlamasını yapabiliriz bir eğitimci bir dünyayı değiştirebilir bu nasıl olur derseniz bir çocuk dünyayı değiştirir diye bir gerçek var eğitimci bir çocuğu yetiştirirse bir çocukta o zaman bir dünyayı değiştirir bu dünyadaki eko sistem gibi bir özellik taşımaktadır. Eğer bu yazıyı okuyorsanız eğitimci olacaksanız yada öyle yada böyle öğretmen yada akademisyen olmuşsanız yukarıdaki özellikleri taşımıyorsanız ne eğitimci olun nede kendinizi eğitimci olarak görün vicdanınız varsa da çocukların hayatlarıyla oynamayın ben bu olaya eğitim cinayeti diyorum eğer topluma faydalı olmak istiyorsanız eğitimci özelliklerini taşımıyorsanız EĞİTİM CİNAYETİ işlemeyin bir başka yazıda daha görüşmek üzere sağlıcakla kalın...
Yorumlar
Yorum Gönder